Fransız delikanlı, Paris’in bulvar kafesinde oturmuş, Kahve, kruvasan, ekmek, tereyağı ve reçelden oluşan tipik kahvaltısını yapıyor.
Yan masaya ağzında cikleti ile tipik bir Amerikalı Turist oturmuş. Az sonra sohbete başlamışlar.
Amerikalı:
– O ekmeğin hepsini yiyecek misin? diye sormuş.
Fransız:
-Tabii ki.
Amerikalı:
– Biz yemeyiz. İçinden biraz alır yeriz. Kalan bir fıçıda toplanır. Fabrikaya gider. Kruvasan yapılır. Fransa’ya satılır.
Fransız hiç cevap vermemiş.
Amerikalı:
– Reçel de yer misiniz?
Fransız (Öfkeli):
– Tabii ki!
Amerikalı:
– Biz meyveyi taze yeriz. Kabuklarını, çekirdeklerini, çürümüşlerini bir fıçıda toplar fabrikaya gönderir, reçel yapar, Fransızlara satarız.
Fransız:
– Peki siz kullandığınız prezervatifleri seviştikten sonra ne yaparsınız?
Amerikalı:
-Atarız tabii..
Fransız:
-Biz atmayız. Bir fıçıda içindekilerle biriktirir, fabrikaya gönderir, çiklet yapar, Amerika’ya satariz!