Temel ile Dursun kahvede sohbet ediyorlarmış? Dursun sormuş :
– Ula Temel, söyle bakalum “Hayvanlar mı daha akillidur, insanlar mu da”.
-Bunu bilemeyecek ne var daa, hayvanlar daha akulludir tabiki.
-Nerden anladin da?
-Ula misal bizim karabaş. O benim her söylediğimi anlay, ben ise onun dediklerinden hiçbir şey anlamayrum 🙂
Nasrettin Hoca’nın hanımı dere kenarında çamaşır yıkarken bir karga gelip sabunu kapmış.
Zavallı kadın : – Aman hoca, karga sabunu kaçırıyor! Der
Nasrettin Hoca: – Be hanım der, bırak alsın gitsin. Onun üzeri bizim üzerimizden daha kirli.
Mustafa, okuldan bir gözü şiş olarak eve dönünce, annesi telaşlandı ve oğluna :
-Oğlum Mustafa ne oldu gözüne? düştün mü yoksa?
Mustafa:
-Düşmedim anne, arkadaşım Selçuk’la kavga ettik. Ben de yarın onun gözünü morartacağım!
Annesi oğlunu yatıştırmaya çalışır :
-Sakın ha! Olur mu öyle şey, kavga etmek iyi bir şey değildir. Ben sana yarın pasta börek vereyim, arkadaşına da ver, barışın güzel güzel oynayın olmaz mı?
Mustafa:
-Tamam anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, Mustafa öteki gözü de şişmiş olarak eve döner.
Annesi merakla oğluna sordu :
-Yine ne oldu oğlum?
Mustafa:
-Arkadaşımın selamı var, kendisi daha çok pasta, börek istiyor!
Iki genç kiz parkta gezintiye çikmislardi. Bir bahriyeli de bir saattir kizlarin pesini birakmiyordu. Nihayet kizlarin sabri tasti ve bir tanesi arkasini dönerek bahriyeliye sert bir yüzle baktiktan sonra hiddetle, – Bak, ya bizi takip etmekten vazgeç, yahut bir arkadasini daha bulup öyle gel