Adam köyde bir kızla evlendikten 2 ay sonra, Almanya’ya işçi olarak gitmek için yaptığı müracaat kabul edilmiş.
Çiçeği burnunda karısıyla vedalaşıp düşmüş Almanya yollarına.
7-8 ay sonra bir telgraf gelmiş bizim adama:
Karın öldü stop… Hemen gel stop… Cenazeye yetiş stop.
Adam telgrafı alır almaz uçağa atlamış ve memleketine gitmiş. Eve geldiğinde bakmış ki karısı yerde, üstü örtülü, herkes ağlıyor.
Eğilip örtüyü açmış.
‘’ Ah ben senin o gül yanaklarına doyamadım’’ deyip yanaklarını öpmüş.
Sonra da ‘’ Ah ben senin kiraz dudaklarına doyamadım ‘’ deyip dudaklarına yumulmuş.
‘’ Ah ben senin memelerine doyamadım ‘’ deyip memelerine yumulmuş.
Böyle böyle derken, herkesin içinde karısını halletmiş!
Ama işte o zaman olan olmuş ve kadın dirilmiş.
Herkes korku ve şaşkınlık içinde kalakalmış.
Neyse, herkes kendine gelmiş; adamla kadın evlerinde başbaşa kalmışlar.
Üzüntü, sevinç, korku, şaşkınlık; hepsi bir arada.
Adam birkaç hafta sonra Almanya’ya dönmüş.Aradan 3-4 ay geçmeden bir telgraf daha gelmiş…
Karın öldü stop.. Gelmene gerek yok stop.. Biz bütün köy bir aydır uğraşıyoruz stop.. Dirilmedi stop!..