Fatih Terim bir gün İtalyadaki Trapattoni ye gitmiş ve demiş ki:
– Bizimkilerde futbolcu sizinkilerde; siz niye bu kadar başarılısınız da biz değiliz?
Trapattoni ” Bak şimdi anlayacaksın” demiş ve Zidane ı çağırmış, demiş ki
– Bak Zidane. Babanın oğlu olup da senin kardeşin olmayan kişi kimdir?
Zidane
– Benim… demiş.
Fatih Terim in bu çok hoşuna gitmiş ve hemen Türkiye�ye gelip antrenmanda olan Hakan Şükür ü çağırmış, demiş ki
– Hakan babanın oğlu olup da kardeşin olmayan kişi kimdir?
Hakan düşünmüş bulamamış ve hemen Ergün ün yanına gitmiş.Soruyu Ergün e sormuş. Ergün cevap olarak
– Benim demiş.
Hakan büyük sevinçle hocasına gelmiş. Hocam ” Buldum buldum Ergün müş.” demiş.
Fatih Terim de :
– Ne Ergün ü oğlum Zidane Zidane… demiş
bir minibüs şöförü kaza yapar. farı kırılır. fardan bir cin çıkar.
cin: dile benden ne dilersen…
şöför:bütün yollar 4 şeritli olsun
cin: buçok zor başka bir şey söyle
şöför: cimbom şampiyon olsun
cin: yollar kaç şeritli olsun demiştin.
Takımın bütün futbolcuları kadının peşindeydiler. Kadın kaleciden başlayıp, sağbek solbek derken santrfora kadar ulaşır. Klubün kutlama gecesinde ise solaçığın kolunda gelir.
Bu işe şaşıran idarecilerden biri santrforu bir köşeye çekerek sorar:
– Yakın zamana kadar, bu kadının gözdesi sen değil miydin?
Santrfor cevap verir:
– Evet, efendim öyle idi, ama finallerde elendik.
Derbi maçından bir gün önce, iki taraftar konuşurlarken, biri sorar:
– Yarın maça geliyor musun?
– Hayır gelmiyorum, karım izin vermiyor.
Diğeri: – Bak, bu işin kolayı var. Maçtan iki saat önce karımı kucaklıyorum, yatak odasına götürüyorum. Üzerindeki parçalarcasına çıkarıyorum, deliler gibi sevişiyoruz. O mutlu bir şekilde yatarken, ben de kaçıp koşa koşa maça geliyorum. Sen de bu yolu dene. Önceleri benim karım da izin vermiyordu.
– Olur.
Maçtan sonraki gün iki arkadaş yine buluşurlar: – Dünkü maçta yoktun? Yoksa dediklerimi yapmadın mı?
– Yaptım, ama bak anlatayım. Maçtan iki saat önce, dediğin gibi karımı kucaklayıp yatak odasına götürdüm. Önce giysilerini parçalarcasına çıkardım, sonra yatağa fırlattım. Tam pantolonumun düğmelerini açarken, “Yahu boşver, bizim takım bu sezon bunca zahmete değecek kadar güzel oynamıyor zaten.” deyip vazgeçtim.
Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip:
– “Hocam,” der “Sen bizim takımın durumunu bilmezsin… ”
– “Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilir misin?”
– “Ne yaparlar?”
– “Seni parça parça ederler…”
Hakem cevap verdi:
– “Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız…”
– “Neden?”
– “Öteki takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!…”
Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verildi. Her iki takımda performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçti.Büyük gün geldi ve iki takımda kendini hazır hissediyordu..
Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar….
Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılmıştı.Türk Şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi.Yapılan araştırmalar,analizler ve uzun çalışmalar sonucu hata bulundu ve çözüm önerisi getirildi. Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor,1 kişi dümencilik yapıyordu. Türk Takımında ise 1 kişi kürek çekiyor,8 kişi dümeni kullanıyordu. 9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandı. Yeni yapılanma şekli şöyleydi; 4 dümen müdürü, 3 bölgesel dümen müdürü, kürek çekmekle görevli kişinin performansından sorumlu bir Dümen yöneticisi, ve kürek çekme elemanı.
İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar.Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu Hemen harekete geçti;Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovuldu ve müdürlere Sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verildi.
Adamın biri ölüp cennetin kapısına dayandığında, cennetin baş meleği durdurur onu.
-İçeri almadan önce sorularıma cevap vermelisin? Hayatın boyunca tam anlamıyla iyi bir iş yaptın mı, bakalım?
Adamcağız uzun uzun düsünür, hafızasını zorlar, ama ne yazık ki yaptığı iyi bir şeyi hatırlayamaz. Melek tekrar sorar.
-Peki, bari söyle, hiç cesaret gerektiren bir şey yaptın mı, hayatında?
Adam hemen atılır gururla.
-Yaptım, tabii!
-Anlat bakalim, neymiş bu cesur iş?
Adam anlatmaya baslar.
-Ben futbol hakemiydim. Trabzon da bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yönetiyordum. Maçin son dakikasinda Trabzon aleyhine penalti çaldim.
-Vay canına, gerçekten cesurmussun sen, hadi geç bakalim!
Cennetin kapıları açılır. Bizim hakem tam geçecekken, melek merak eder:
-Ne zaman olmustu bu maç?
-Asagi yukarı üç dakika oluyor biteli…
Futbol maçında seyirciler yanlış kararlar veren orta hakeme bağırmaktadırlar:
– İ… hakem, i… hakem!!!!
Bu çirkin tezahurat üzerine orta hakem, yan hakemlerden birinin yanına koşar ve şiddetle çıkışır:
– İlişkimizden kimlere bahsettin?
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin? -Boşuna oynamayalım, biz kazanırız, demiş şeytan. -Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde… Şeytan şeytanca gülümsemiş: -Ama bütün hakemler de bizde…
Beşiktaş Takımı maç saatine yakın stada girer..Stada takımdan ayrı gelen Sergen,takımın motivasonunun çok düşük olduğunu görür suratlar asıktır..
– Ne oldu neden yüzünüz gülmüyor..? diye sorar.
Futbolculardan biri de,
– Ne olsun böyle bir takımla oynamak zorunda kaldığımız için canımız sıkkın der..
Bunun üzerine Sergen:
– Pekala çocuklar, hadi siz gidin kadıköy’ü gezin, ben tek başıma sahaya çıkar oynarım der..
Ve takım çocuklar gibi sevinerek stattan çıkıp Kadıköyü gezmeye giderler.. Maç başladıktan 10 dakika sonra Beşiktaş takımı stada döner Skor => Beşiktaş 1 – Fenerbahçe 0.. e tabi bu durumda daha da bir keyiflenirler ve tekrar dışarı çıkar gezmeye başlarlar..Maç bittikten sonra stada döndüklerinde, maçın 1-1 bittiğini görürler, FB adına Ortega 85. dakikada bir gol atmıştır.. Takım arkadaşları hemen Sergen’e koşarlar ve onu coşkuyla tebrik ederler..
Ama Sergen üzgündür.
– Özür dilerim arkadaşlar, sizi mahçup ettim..der.
– Olur mu öyle şey der Beşiktaş futbolcuları,
– Sen koskoca bir takımla tek başına oynayıp yenilmedin, daha ne olsun..
– Ama, der Sergen, 12. dakikada kırmızı kart görmüş olmam gerçekten benim için utanç vericiydi