Yaşlı bir doktor, emekliliği nedeni ile yerine gelen genç doktor ile hastalarını tanıştırmak üzere evden eve dolaşmaya başlamış.
İlk girdikleri evde bir kadın; “Mide ağrısı çekiyorum” demiş hekime.
Eski doktor da;
“Biraz fazla meyve yiyorsunuz 0ndan olabilir” demiş.
Dışarı çıktıkları zaman yeni doktor;
“Abi” demiş. “Kadını muayene bile etmeden nasıl böyle bir sonuca vardın?” demiş.
Yaşlı doktor anlatmış;
”Oğlum, numaralı gözlüğümü yere düşürdüm. Eğilip aldığımda bir de baktım ki yatağın altı meyve kabuklarıyla dolu.
İkinci evdeki hastayı genç doktorun muayene etmesine karar vermişler.
Bu evdeki kadın; “Çok yorgunum ve stresliyim “deyince genç doktor;
“Belki de dinsel faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara vermelisiniz.” demiş.
Dışarı çıkmışlar, yaşlı doktor genç doktora; “Doğru söyledin” demiş. “ Bu kadın camiden ve Kuran kursundan dışarı çıkamaz.”
Ama nasıl anladın?” Genç doktor; “Ben de çaktırmadan yatağın altına baktım ve orada caminin imamını gördüm.”
Doktor Hastalarından Birini Aramış. Telefonda aralarında şöyle bir diyalog geçmiş :
Doktor : – Sana bir kötü bir de çok kötü haberim var. Önce hangisini söylememi istersin demiş.
Hasta : – İlk önce kötü haberi söyleyin..
Doktor : – Tahlilleriniz sonucunda maalesef sadece yirmi dört saat ömrünüz kaldı.
Hasta : – Peki bu kötü haber ise, çok kötü olan haber nedir?
Doktor : – Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum, telefonunuz kapalıydı.
Sonrası Kötü ve Çok Kötü Haber Komik Fıkralar ilk ortaya çıktı.
Kadının birisi doktora gitmiş. Doktor sormuş :
– Buyurun hanım efendi, rahatsızlığınız nedir, size nasıl yardım edebilirim?
– Doktor bey benimki tam olarak bir rahatsızlık sayılmaz aslında, sadece merak. Biraz utanarak da olsa konuşmaya devam etmiş: Affedersiniz ama gaz çıkardığım halde kokmuyor doktor bey. Evde, işte, otobüste gaz çıkarıyorum ama ne kokusunu ne de sesini duymuyorum. Sonuna kadar dinleyen doktor bir taraftan reçete yazmaya başlamış ve şöyle demiş :
– Merak etmeyin hanım efendi. Bu reçetedeki ilaçları kullanın, 1 hafta sonra tekrar gelin. Aradan bir hafta geçmiş kadın büyük bir heyecanla geri gelmiş.
– Doktor bey siz bana nasıl bir ilaç verdiniz. Ne kadar iğrenç kokuyormuş bu böyle. Doktor kendinden emin bir şekilde tekrar reçete yazmaya başlamış ve aynı anda şöyle demiş :
– Güzel, artık burnunuz açılmış, sıra kulaklarınıza geldi 🙂
Sonrası Koku almıyorum ilk ortaya çıktı.
Bir İngiliz Tıp Doktoru diyor ki:
-Tıp bilimi bizde öyle gelişti ki biz bir adamın beynini alırız, başkasına yerleştiririz ve onu 6 haftada iş arayacak hale getiririz..
Alman Tıp doktoru diyor ki:
-Bu da bişi mi biz bir adamın beynini çıkarırız ,başkasına yerleştiririz ve onu tam 4 haftada savaşa hazır hale getiririz..
Amerikalı doktor da diyor ki :
-Beyler siz bizden çok geridesiniz.. Biz Teksas şehrinden bir beyinsizi aldık ve beyaz saraya yerleştirdik.. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor , geri kalan yarısı da savaşa hazırlanıyor.. 😀
Sonrası Doktor Diyalogları – En komik fıkralar ilk ortaya çıktı.
Psikiyatristin çalışma ofisinde gelen hasta sormuş, “Doktor Bey bana lütfen yardım edin… 40 yaşına geldim hala geceleri yatağımı ıslatıyorum. Bunun bir çaresi yokmudur!”
“Dert etmeyin!” demiş doktor.. Yatağınızı ıslatmanızı 2 yolla çözebiliriz. 1. Yol burada beraber çocukluğunuza döneriz. Saatlik Ücreti 100 lira.
İkinci yol ise LASTİKLİ DON! Onun çifti 10 lira. 🙂
Temel umumi tuvalette küçük abdestini yapıyormuş. Yanındaki adama dönmüş :
– Uşağım sen Trabzonlimusun?
– Evet nereden bildun daaa demiş adam.
– Tonya’ limisun?
– Alla alla, Evet demiş adam şaşırarak.
– Peki, Yayladaği köyündenmisun daa demiş.
– Senide Berber İdris sünnet etti değil mu?
– Adam iyice şaşırmış ve evet ama bütün bunları nereden bileysun.
– Ula o it oğlu it, hep yamuk keser daa. Peş dakikadur ayağıma işeysun
Temel birgün şiddetli ishal şikayetiyle hastaneye başvurmuş. Doktor Temel’ i muayene edip, ishal teşhisi koyduktan sonra hasta bakıcıya hastamızı ilgili servise götürmesini söylemiş. Hasta bakıcı Temel’ i yanlışlıkla koridorun sonundaki Psikiyatri servisine götürmüş. Aradan bir hafta geçmiş ve ilk kontrolünü yapan doktor Temel’ i psikiyatri servisinde görünce :
– Senin burada ne işin var demiş.
– Valla bilmiyorum hasta bakıcı beni buraya getirdi.
– Peki ishal durumun nasıl?
– Aynı eskisi gibi ama…
– Aması nedir?
– Ama artık kafama takmayrum daaaaa
Mehmet amca telaşla hastanenin acil sevisine gelir. Acil doktoruna der ki:
Doktora röntgen çektirmek istediğini söyler.
Doktor da niçin röntgen çektirmek istediğini sorar. Gece rüyamda ağzımdan yılan girdiğini gördüm. Karnım ağrıyor. Karnımda yılan var mı diye çektireceğim. der.
Hastayı rahatlatmak isteyen Doktor, Mehmet amcayı röntgen çektirmesi için yönlendirir.
Kısa süre sonra röntgen sonuçları gelir. Doktor sonucu incelerken karnında yılana benzer bir şekil vardır .
Mehmet amca yaklaşıp Doktora;
Doktor ne oldu karnımda yılan var mı?
Doktor cevap verir.
Ooo amca karnında yılan yok ama bol bol gaz var
Mehmet amca:
Tek o kadarlık olsun yavrum der.
Adam yoğun bakımda yatmakta, ölümünü beklemektedir. Karısı başucunda sürekli ağlamaktadır. Adam kısık sesiyle karısına seslenir:
– Trafik kazası geçirdiğimde hep başucumdaydın, silahla vurulduğumda gözümü açınca yine ilk seni gördüm, iflas ettiğim günde yanımdaydın…. Kadın bütün bunları dinlerken, taktir edilmenin verdiği gururuda yaşamaktadır. Bu sırada adam ekler :
– Ne kadar uğursuz bir kadın çıktın sen 🙂