Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar: Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz? Doktor: Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç sey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz NE yapardınız? Adam: OOO ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük. Hayır, der doktor. Normal bir insan küvetin tıpasını çeker.
Sonrası Akıl hastanesine hasta seçme Komik Fıkralar ilk ortaya çıktı.
2 Akıl hastası kafadar, tımarhaneden kaçmanın bir yolunu arıyorlarmış. Nasıl olduysa kapının anahtarını bir şekilde uydurup her gece dışarı çıkmaya başlamışlar. 3-5 gün bu böyle devam etmiş. Bir gece yine kaçmak için hazırlık yapmışlar. Tam kapının önüne gelmişler, bir de bakmışlar ki görevli kapıyı açık unutmuş. Bunu gören akıl hastalarından birisi şöyle demiş :
– Eyvah kapı açık kalmış. Nasıl kaçacağız bu gece. Diğeri gayet sakin şekilde cevaplamış:
– Hemen panik yapma, biz de pencereden kaçarız 🙂
Sonrası Akıl hastanesinden kaçış ilk ortaya çıktı.
Akıl hastanesinde doktorlar delilere test uygulayıp düzelmiş hastaları yollamayı düşünürler. Doktorlar duvara bir araba resmi çizip delileri resmin yanına toplamışlar ve bu arabaya binip akıl hastanesinden gidebileceğini söylemişler. Delilerin hepsi arabaya binmeye çalışmış sadece bir tanesi bir şey yapmamış. Doktorlar onun düzeldiğini sanmışlar ve adama sormuşlar.
-Sen neden binmeye çalışmadın?
-Ben arkadan taksiyle gelecem. 🙂
Delinin biri birgün intihar etmeye karar verir. Kendisini asmaya çalışırken diğer deli ona dönüp sorar
-Napıyorsun sen
-Görmüyomusun intihar etmeye çalışıyorum
-Öyleyse neden ipi boynuna değilde ayağına doladın
-Denedim, öyle yapınca boğuluyorum 🙂
Bir akıl hastenisinden 2 tane deliyi düzeldiler diye salacaklarmış. Doktorlar son bir test daha uygulayalım öyle salarız demiş. Delileri boş bir masaya getirmişler. Boş masanın üstüne bir kase zeytin ve bir kase canlı hamam böceği atmışlar.
Delinin bir tanesi hemen zeytinlere sarılmış, diğer deli araya girmiş
“önce kaçanları yiyelim onlar zaten orda duruyor.”
Akıl hastanesinde doktorlar akıl hastalarının son durumlarını kontrol etmek için onları denemeye karar verirler. İki hastayı getirmişler. Sandalyeye oturtmuşlar ve önlerine bir kavanoza dolusu zeytin ile bir kavanoz dolusu hamam böceğini boşaltmışlar. Ne tepki vereceklerini merak ediyorlarmış. Hangisi zeytini hangisi hamam böceğini yiyecek merak ediyorlarmış. Buna göre de bir teşhis koyacaklarmış.Akıl hastalarından biri zeytinlere yönelmiş, diğeri de böceklere. Böcekleri yiyen, zeytinlere yiyene demiş ki:
– ” Oğlum sen deli misin? Önce kaçanları ye kaçanları… 🙂
Gelen Fıkra Aramaları :
- komik resimli (7)
- hırsız sözleri (2)
- cuma günü sözleri (1)
Adamın birisinin arabasının lastiği tam akıl hastanesinin önünde patlar. Adam arabanın lastiğini söker. Ama lastikten söktüğü 4 bijon yuvarlanıp yağmur mazgalının içerisine düşer. Adam bakar mazgaldaki bijonlar görünmüyor bile, çaresiz oturup düşünmeye başlar. Olayı başından beri gören bir deli parmaklıkların arkasından adama derki :
– Arkadaşım sen ne yapıyorsun orada öyle?
– Sorma bilader, lastik patladı. Tam değiştirecektim bijonlar mazgala düştü.
– Düşündüğün şeye bak. Ondan kolay ne var. Bütün lastiklerden birer bijon çıkar. Lastiğe tak. Hepsinde 3 bijon olur. Seni lastikçiye kadar idare eder.
– Adama çok mantıklı gelir, hemen delinin dediğini yapar. Giderkende deliye der ki :
– Senin ne işin var bu akıl hastanesinde. Deli cevap verir :
– Biz burada delilikten yatıyoruz, salaklıktan değil .
Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatan bir hasta hastanede çalışan görevliye yanıma gel diye çağırır. Hemen git marketten bana 6 tane gazoz al gel der.
Görevli hastaya kızarak 6 defa tokat atar ve al marketten gazozlarını aldım der. Bu olayın üzerinden biraz zaman geçer hasta yine hastane görevlisini yanına çağırır ve hastane görevlisine 6 tokat atar ne olduğunu anlamayan görevli sorar. Ne oldu .
Hasta yanıtlar:
“Boş şişeleri getirdim ağabey”.
Ruh ve sinir hastası İstanbul’a gitmek için uçağa bindirilir. Uçakta bir koltuğa oturur. Ancak koltuğun sahibi gelir, kendi yeri olduğunu söyler ancak onu dinletemez. Kaptana başvurur, kaptan gelip ruh hastasının kulağına bir şeyler fısıldar. O da hemen kalkıp kendi yerine geçer. Kaptanın ona söylediğini merak ederler.
Kaptan;
– Bu oturduğu koltuğun İstanbul’a gitmediğini, diğerinin gittiğini söyledim. der.
Temel ve Cemal ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden kaçmışlar. Bunun üzerine doktorlar ve hastane yönetimi bütün gün iki kafadarı aramış… Bakmadık yer bırakmamışlar fakat bir türlü onları bulamamışlar. Akşam hastaneye döndüklerinde Temel ile Cemal’i hastanede görmüşler; Doktorlar: – Sabahtan beri sizi arıyoruz, nereye gittiniz? Temel: – Bugün prova yaptuk yarun kaçmayi düşüniyoruz. 🙂