İngiltere’nin ücra bir köyünde yaşayan, fakir, yaşlı ve kimsesiz Müslüman bir kadın, telefon ile yerel bir radyo programına bağlanır.
Durumunun çok kötü olduğunu, yoksulluktan çoğu zaman yiyecek bir şey bulamadığını, hayırsever birinin ona yardım etmesini istediğini anlatır…
Yayını dinleyen Ateist bir iş adamı, şeytani bir gülüş ile sekreterini çağırır.
GİT BOL MİKTARDA ALIŞVERİŞ YAP, O KADINI BUL VE ALDIĞIN ERZAKLARI VER.
KİMİN YOLLADIĞINI SORARSA, ONA BUNLARI SANA ŞEYTAN YOLLADI DE…
Sekreter, asıl amacı bu yaşlı kadınla alay etmek olan iş adamının dediklerini harfiyen yapar. Alışverişi tamamladıktan sonra yoksul yaşlı kadını bulur ve erzakları kadına teslim eder.
Fakir yaşlı kadın çok mutlu olur ve ALLAH RAZI OLSUN der ve evine girmek üzere döner ve yürümeye başlar. Tam o sırada sekreter; “BUNLARI KİMİN GÖNDERDİĞİNİ SORMAYACAK MISIN?”
Yaşlı kadın;
KİMİN GÖNDERDİĞİNİN NE ÖNEMİ VAR, ALLAH BİR ŞEYİN OLMASINI İSTERSE, ŞEYTANA BİLE İYİLİK YAPTIRIR.